19 Ocak 2008

UYGARLIKLAR ÇATIŞMASI


"Uygarlık"kavramı, esas olarak, dil, ırk ve din birliğine dayandırılıyor. Avrupa, böylece kendine "uygar" olmayan yerlere müdahale etmek için ideolojik gerekçeler yaratıyor. " Irk birliği" fantezisi de daha baştan kavramın içinde olduğundan, böyle sınırlı, tüm insanlığın hikâyesini, uzun tarihsel karşılıklı etkileşim sürecini, en basitinden antropolojiyi göz önüne almayan bir "uygarlık" tanımı da, kolaylıkla "üstün ırk" varsayımını doğurabiliyor. Bu "uygarlık" kavramı daha baştan "emperyalist ve ırkçı" bir içerikle doğdu.
"Uygarlıklar çatışması" tezi de tarihsel koşulların, "soğuk savaş sonrasının", ABD hegemonyasının ideolojik ve kültürel kapasitesinin zayıfladığı bir dönemin ürünü. ABD'nin, hegemonyacı bir ülke olarak, "soğuk savaş" boyunca, yönlendirdiği batı ülkeleri üzerindeki etkisi zayıflıyor, "tek kutuplu" dünya projesini benimsetemiyordu. ABD'nin de zayıflayan etkisini yeniden kurabilmek için, dünyayı, " ABD liderliğindeki ülkeler ve diğerleri" olarak yeniden tanımlaması, bu tanımı diğer ülkelere de kabul ettirmesi gerekecekti.
Bu amaçla üç kavram servis edildi. "Tarihin Sonu", "Küreselleşme" ve "Uygarlıklar Çatışması". İlk ikisi serbest piyasa kapitalizmine boyun eğdirecek araçlar, üçüncüsü ise "batı ve diğerleri" kamplaşması içinde, gerekli siyasi koşulları sağlayacak bir tez olarak gündeme düşürüldü.

Hiç yorum yok:

BOK İÇİNDE YAŞAMAK | Mike DAVİS*

Çoğu şehirde konut krizi kötüleştikçe kötüleşirken, gecekondu bölgeleri ekolojik açıdan önemli korunakları ve muhafaza altındaki sulak arazi...